Chadwick Boseman, Güney Carolina’da, iki ağabeyi ve annesi, tarım holdinginde çalışan ve bir döşeme işi olan babasıyla birlikte büyüdü. Aile evleri kültür ve tarihle ilgili kitaplarla doluydu. Boseman, kendisine ilham veren renkli insanlar ile kendini eğitmek için Ansiklopedi koleksiyonlarını gözden geçirirdi. Ağabeyinin kitabı Malcolm X otobiyografisinin kopyasını ilk okuduğunda 12 yaşındaydı. Aile yerel kütüphane ve Refah Baptist Kilisesi’nin aktif üyeleriydi. Pazar sabahlarına hazırlanmak için anneleri Carolyn çocuklara İncil hikayelerini önceden okuturdu.
Boseman, çizim ve heykel konusunda yetenekli bir sanatçıydı, aynı zamanda en büyük kardeşi Derrick’i sporda her zaman yenmeye çalışan rekabetçi bir basketbol oyuncusuydu. Ayrıca dans ve oyunculuk yapan kardeşi Kevin’i de idolleştirmişti. Annesiyle birlikte tiyatroda oturup Kevin’in performansını izlerdi ve oyunculuğa her geçen gün daha da aşık olurdu.
Kim olduğunu biliyordu; çok güçlü bir kimliği vardı. Boseman’ın danışmanı olan Profesör Vera Katz, Afro-Amerikalıların tarihi ve Afrika uygarlığı hakkında çok bilgiliydi” diyor. Kim olduğuyla çok gurur duyuyordu.
Oyunculuk kariyerinin başlarında, kendisini bir çeteye katılan genç adam olarak hissetiğini söyledi, birkaç pembe dizide rol aldı. Boseman, alaycı, basmakalıp yazılmış bir karakter olabileceğinden korktu, kendini rahatsız hissetti. Daha sonra oynayacağı bir filmde yönetmene karakterinin hikayesini sorduğunda yönetmen, babasının o gençken ayrıldığını ve annesinin bir eroin bağımlısı olduğunu söyledi. O hafta Boseman setten ayrıldı.
O andan itibaren Boseman seçiciydi. Oynamaktan gurur duyacağı karakterleri, yani sosyal açıdan önemli karakterleri seçecekti; fark yaratan erkekler. Bu seçimi yıllara mâl oldu ama sonunda ’42’ filminde büyük Jackie Robinson başrolünü oynadı.
Beyzbol oynamayı öğrendi. Get on Up’ta James Brown’ı canlandırarak nasıl dans edileceğini öğrendi. Sonra T’Challa geldi.
Boseman bir süper kahramanı oynuyor olsa da, aksanıyla başlayarak T’Challa’yı geliştirmek için savaştı. Marvel’in karakterin İngiliz veya Amerikan aksanıyla konuşmasını istediği bildirildi, ancak Boseman Afrikalı olması konusunda ısrar etti. The Hollywood Reporter’a verdiği röportajda, “Bu anlaşma bana kırıcı gibi geldi” dedi. Film o zamanlar kısa sürede ABD’de en yüksek hasılat yapan süper kahraman filmi oldu.
Boseman hiç bu kadar talep görmemişti. Ama projeleri ve hikayelerini dikkatle seçmeye devam etti.
Bir röportajda “Filmin sonunda, artık o kişinin ağırlığını taşımadığınız yere varmak istiyorsunuz. Bu yüzden, rolleri seçerken bu konuda çok seçici olduğumu düşünüyorum. Çünkü bu dünyadaki zamanınıza değer veriyorsunuz. Zaman çok değerli, bu karakterle dört, beş ya da altı ay geçiriyorsunuz, hatta daha fazla, dedi.
Röportajda söylemediği tek şey, kolon kanseri teşhisi konduğuydu. Durumu hakkında çok azı biliyordu. En büyük ağabeyi Derrick, Boseman’ın insanların onun için endişelenmesini istemediğini söyledi. Röportajları tekrar okuduğunuz zaman, Boseman’ın özel hayatı hakkında ne kadar az bilgi verdiğini açıkça görüyoruz. Kendine sakladığı şey sadece hastalığı değildi. Sıcak, gözlemci mizah anlayışını kendine sakladı. Sporu severdi. 2016’da arkadaşlarıyla Toskana’ya yaptığı bir gezide bir süre yurtdışında yaşadı, saatlerce kendi başına dövüş sanatları yaptı. Çocuklarla arası harikaydı.
Zamanının çoğunu hastalığı olan çocuklara ayırırdı. Gerçek hayattaki bir süper kahraman, hatta bir İntikamcı olan Chadwick Boseman, hastalığı sırasında Memphis’teki St. Jude Çocuk Araştırma Hastanesine gitti. Hayden’ın çocuk yaşamı uzmanı, Marvel’i ne kadar çok sevdiğini bilerek, ona iyi bir söz vermişti. Hayden Boseman ile vakit geçirebilecek çocuklardan biri olacaktı.
Boseman, şöhretin en üst seviyelerine çıkarken, dikkatini asla kendi başından ayırmayan ailesiyle hep yakın kaldı. Mart ayında 16 saatlik zorlu bir ameliyat geçirdi. COVID karantinalarının ilk günleriydi ve ailesi onunla birlikte olmak için neredeyse boş uçaklara bindi.
Sonraki aylarda, kendisinin de önemsediği davaları savunmaya devam etti. Haziran ayının sonlarında, aktör Kendrick Sampson tarafından başlatılan ve eğlence endüstrisinin polisten çekilmesini talep eden bir mektubu imzalayan 300’den fazla siyahi Hollywood figüründen biriydi. George Floyd ve Breonna Taylor’ın polis cinayetlerine ve Black Lives Matter hareketinede sessiz kalmadı. Milyarder film yapımcısı Thomas Tull COVID tarafından en çok etkilenen Afrikalı Amerikalı topluluklar için para toplamak istediğini söylediğinde Boseman, Instagram’da paylaşımda bulunarak çabaların yüzü olmayı teklif etti.
Boseman’ın videosuna yapılan birçok yorum kilo kaybıyla alakalıydı. Bu onu rahatsız etti. Ertesi gün Tull ile konuştuğunda bundan bahsetmişti.
Tull nasıl olduğunu sordu.
Tull “Hasta olduğunu biliyordum. Bu barizdi” dedi. “Açıkçası, ona sordum ‘Hey dostum, iyi misin?’ dedim. Ve sadece “Evet” dedi, geçiştirdi.
Boseman Ağustos ayının sonlarında, ailesiyle birlikte haberleri izlerken, Wisconsin’de bir polis memuru tarafından yedi kez sırtından vurulan Siyahi adam Jacob Blake’i gördü.
Daha sonra ailesine “Bu konuda bir şeyler yapmalıyız” dedi. Ancak Boseman günler sonra öldü… Sosyal adalet için verdiği mücadele, Boseman’ın inancı gibi önceliği olarak kaldı.
Boseman’ı New York’ta başladığı oyunuculuk servüneninin ilk günlerinden beri tanıyan kıdemli aktör Stephen Henderson, onun çok karakterli ve asil bir kişi olduğunu dile getirdi, hayatı karakteri hakkında ciltler dolusu şey ifade ediyor” dedi.
Abisi derrick: “Hayatında birçok şeyin üstesinden gelmek zorunda kaldı. Onu küçük bir çocuk olarak hatırladım. Güzel bir bebekti. Ancak yürümesini engelleyecek bir fıtığı vardı. Astımı vardı, ama yine de basketbol oynuyordu, “Hiçbir şeyin onu durdurmasına izin vermedi. Nasıl yaşadıysa öyle öldü.” dedi…
2016 yılında teşhisi konulan kolon kanserinin IV. evreye ilerlediğini ve rollerinin çoğunun kemoterapi tedavileri sırasında oynadığı öğrenildi. Hayatının sonunda sessizce evlendiği, ailesiyle birlikte yaşadığı evinde öldü…