Akış devlerine sağlam bir rakip olan platform, 12 Kasım 2019’da piyasaya sürüldü ve o zamandan beri yapımlarının büyük çoğunluğunu diğer akış hizmetlerinden kaldırdı. Ve böylece Disney’in sahip olduğu eğlencenin ayırt edici bir özelliği haline geldi.
Platfrom Netflix’in beğenisine meydan okumak için yaratıldı, onları tamamen yenemese de, Black Widow ve Mulan gibi filmlerin prömiyerini yaptı, ayrıca The Mandalorian ve Loki dahil olmak üzere çok sayıda beğenilen dizilere ev sahipliği yaptı. Ancak buradaki başarısına rağmen Disney+ yeni içerik üretmede nispeten diğer platformlara göre yavaş kalıyor. Netflix, HBO Max ve Amazon Prime Video gibi benzer akış hizmetleriyle karşılaştırıldığında içerik aralığı konusunda büyük boşluklar gördü.
Disney+ gösteri yayınları arasında uzun bir boşluk yaratan yapıda ilerliyor ve yaklaşan prömiyer tarihleri, sorunun devam ettiğini gösteriyor. Disney’in MCU yayın serisinin son bölümü What If…? 6 Ekim’de gösterime girdi ve MCU’nun sonraki programı Hawkeye 24 Kasım’a kadar yayınlanmayacak. Marvel’in büyük Eternals filminin vizyona girmesi aradaki farkı belki bir şekilde kapatabilirdi, ancak yalnızca sinemalarda gösterime girdi. Ayrıca, Ms. Marvel ve Star Wars’ın programı Andor gibi gelecekteki projeler, 2022’nin ortalarına kadar Disney+’a gelmeyecek. Platform, yayın akışı ve sinematik yayınlar arasında etkili bir denge kurmaya çalışıyor ancak bu hamle çok etkili bir şekilde ilerlemiyor.
Bu soruna katkıda bulunan bir başka faktör de, filmleri Disney+’da ve sinemalarda aynı anda yayınladıklarında, onları evden izlemek için yüksek bir ücret talep etmeleridir. Aylık abonelik ücretine ek olarak, izleyicilerden Black Widow ve Jungle Cruise gibi filmleri henüz sinemalardayken izlemek için 30 dolar ödemeleri istendi. İzleyiciler bunu, HBO Max gibi ayda yalnızca 15 ABD doları ücret alan, The Suicide Squad ve Dune gibi çok beklenen yayınlara hem akışta hem de sinemalarda aynı anda tam erişim sunan platformlarla karşılaştırdığında nedeni sorgulanmıyor değil.
Bunların hiçbiri Disney+’ın tamamen kötü bir yayın platformu olduğu anlamına gelmiyor, ancak ilk iki yılında çözemediği sorunlar olduğunu görmemek elde değil. Disney+ COVID-19’un neden olduğu gecikmeleri hesaba katsa bile yayınları arasındaki boşlukları azaltmalı, ancak hız için kaliteden ödün vermemeye de dikkat etmelidir. Son olarak ülkemizde ise halen yayın hayatına başlamayan platformun yakın zamanda çoğu ülkede eş zamanlı olarak açılması bekleniyor.