Hepimiz gerçekten bu sesi duyduk. Filmin bir noktasında, arka plandaki bir karakterin düştüğü veya belki de ciddi şekilde yaralandığı bir an olacak ve bir çığlık atacaklar. Ancak sadece herhangi bir acı bağırma değil. Çok belirgin bir türde bir ses. Bu Wilhelm Çığlığı Star Wars gibi filmler tarafından popüler hale getirilmiş olsa da tarihi Hollywood’un tozlu geçmişine kadar uzanıyor.

Wilhelm Çığlığı İlk Ne Zaman Kullanıldı?

Wilhelm Çığlığı timsahlar tarafından saldırıya uğrayan bir adamın ünlem sesi olarak kullanıldığı 1951 filmi Distant Drums’a kadar iniyor. Karakter bu film bağlamında çok önemli değildi, ancak Hollywood tarihi boyunca yankılanacak bir gürültünün yaratıcısıydı. Gürültü, adını Er Wilhelm adlı bir karakterin bir okla vurulmasının acısını yansıtmak için bir kez daha kullanan 1953 tarihli Western filmi The Charge at Feather River’dan alacaktı. Bununla beraber sadece büyük filmlerde tekrarlanan kullanımı sağlamlaşmakla kalmadı, aynı zamanda adı da kesinleşmiş oldu.

1977’de Her Şey Değişti

1950’lerin başlarını takip eden yıllarda Wilhelm çığlığı ara sıra ortaya çıktı ve macera filmleri bu gürültünün ortak alanı oldu. Ancak 1977’de Star Wars piyasaya çıktığında Wilhelm Çığlığı için her şey değişti. George Lucas’ın yönetmenlik çalışması bu çığlığı unutulmaz bir şekilde kullandı ve muazzam küresel başarısı sayesinde, ses efektini yeni bir önem düzeyine yükseltti. 1977, Wilhelm Çığlığı için harika bir yıldı ve aynı yıl James Bond filminde de yer aldı. Titanik bile bu çığlığı kullanmıştı, yani ciddi dramalar bile bir zamanlar bu efekti kullanıyordu.

21. Yüzyılda Wilhelm Çığlığı Kaçınılmaz Oldu (Erşan Kuneri’de Bile Var)

Star Wars gibi filmlerle büyüyen bir nesil şimdi Hollywood’u yönetiyor ve gezegendeki en büyük filmleri çekiyordu. Bu insanlar çocukluklarında gördükleri sinema filmlerini çağrıştıran ve Wilhelm Çığlığını sürdürmek de dahil olmak üzere bunu süregelen bir klasik yapmak istediler. Yüzüklerin Efendisi filmlerinin ikisinden bir Kill Bill filmine kadar her şeyin içinde bu çığlığın yer alması hayranların hoşuna gidiyordu. Popülaritesinin bir dezavantajı olsa da bu belirgin çığlıktan kaçış yoktu.