Guillermo del Toro’nun reddedilen Doctor Strange hikayesiyle ilgili yeni ayrıntılar işbirlikçisi Neil Gaiman tarafından açıklandı. 2016’nın Doctor Strange’i, 2022’deki devamı Doctor Strange in the Multiverse of Madness ve diğer MCU filmlerindeki görünüşü sayesinde MCU’da artık her zamankinden daha popüler. MCU’nun ilk günlerinde karakter daha az bilinen Marvel kişiliklerinden biriydi. Ancak artık Marvel Studios’un filmlerini üretmek için 525 milyon dolarlık genel kredisini güvence altına aldığı ve teminat olarak sunduğu 10 mülkten sadece birisi.

Doctor Strange film denemeleri, daha önce Full Moon Entertainment, Dimension Films ve Miramax dahil olmak üzere çeşitli stüdyolarda yıllarca düşünülmüştü. Hellboy 2 filmini çekerken, The Sandman yaratıcısı Gaiman film setini ziyaret etti. Sette hem o hem de del Toro, Doctor Strange filmi yapma olasılığı hakkında konuştular. MCU’nun 3. Aşamasının bir parçası olarak düşünülen film, daha sonra 2016 yılında bambaşka bir şekilde çıkış yapacaktı.

Gaiman, Iron Man ve The Incredible Hulk’un MCU’yu başlatmasından bir yıl önce, Kevin Feige ve Del Toro ile Doctor Strange hakkında tartıştıklarını söyledi. Ancak önemli bir nedenden dolayı proje kartlarda yoktu. Gaiman’ın proje hakkında söyledikleri şu şekilde:

“Kevin ve ben yıllar boyunca bazı şeyler hakkında birkaç kez konuştuk. Her ne kadar ihtimaller üzerine olsa da, ticari olarak film yapma biçimlerinin benimkilerden daha iyi olduğunu düşünüyorum… 2007’de bazı minimalist sohbetler yaptık ve Kevin Feige’ye “bir Doctor Strange filmine ne dersiniz?’ dediğimi hatırlıyorum. Guillermo Del Toro ile ben Doctor Strange hakkında bazı fikirlere sahiptik ve en başından başlayarak, Doctor Strange ‘in hikayesi üzerinde konuşmaya başladık. Ancak bize daha sonra ‘Şu anda sadece ana karakterlere konsantre olmak istiyoruz.’ dediler. Hikayemin içinde bazı harika şeyler vardı. En sevdiğim Doktor Strange olayı, onun maceralarını yaşamasını, alkolik ve barodan atılmış bir doktor olmasını, 1920’lerde böyle şeyler olmasını istememiz fikriydi. Yani fikir şu ki, tüm bunlara 30’ların başında ve 20’lerin sonunda dünyanın en büyük sihirbazı olmak için eğitim almasından başlayacaktı. Bu fikri biraz sevdik ancak o dönemler biraz zaman aşımına uğrardı.”

Marvel Studios, bunların yerine Kaptan Amerika ve Thor gibi karakterlere odaklanmayı seçti. Doctor Strange, ilk senaristlerin işe alındığı dönemlerde 2010 yılına kadar geliştirmeye düzgün bir şekilde girmedi. Bu arada Del Toro, bir Hulk dizisi geliştirmeye çalışan Marvel Studios ile işbirliği yapacaktı. Ne yazık ki bu proje asla geliştirme sürecinden de geçemedi.

Gaiman ise ‘Marvel 1602’ adında kendi yarattığı bir uyarlamayı kurdu. Bu kitapta Marvel Evreni’nin hiç görülmemiş bir versiyonu okuyucu ile buluşuyordu. X-Men, Spider-Man, Fantastik Dörtlü ve Daredevil gibi tanınan Marvel karakterleri 17. Yüzyılın ilginç dokusunda yer buluyordu.

MCU’nun kurgusal tarihini daha fazla araştırmak her zaman heyecan verici bir fikirdir ve bu da del Toro ve Gaiman’ın fikrini gerçekten kaçırılmış bir fırsat gibi hissettirir. Ancak Marvel Studios 1920’lerden kalma bir Doctor Strange filmi çekseydi, MCU’nun ne kadar farklı görüneceğini muhtemelen tahmin bile edemiyor olurduk.