Uyarı: Bu Yazı She-Hulk: Attorney at Law Hakkında Spoiler İçermektedir.

The Incredible Hulk’un 2008’de piyasaya sürülmesinden bu yana geçen 14 yıl boyunca Marvel, projelerinde çeşitli unsurlara, karakterlere ve olaylara atıfta bulunuldu. Sonunda ise Bruce Banner’ın kuzeni Jennifer Walters’ın Abomination’ı temsil etmeyi kabul etmesiyle sonuçlandı.

She-Hulk: Attorney at Law bölüm 2’de Jennifer Walters’a She-Hulk’ın yeni insanüstü hukuk bölümünün başına geçmesini isteyen ve büyük bir firma olan GLK&H’de yeni bir iş verilir. İşi almayı kabul eden Walters’ın ilk davası, şartlı tahliye talebinde bulunan Emil Blonsky’den başkasını temsil etmemektir. Harlem’deki Hulk ile savaşından beri hapsedilen Blonsky, eylemlerinden dolayı pişmanlık duyuyor ve aynı zamanda ABD hükümeti tarafından geliştirilen Süper Asker Serumu’nun çarpık gama versiyonunu almaya gönüllü olduğunu ve sadece emirlere uyduğunu iddia ediyor.

Blonsky tamamen suçsuz olmasa da yaptığı argüman Jennifer’ı yardım etmeye ikna etmeye kadar itti. She-Hulk’un bu bölümü, karakterin The Incredible Hulk’ta gerçekten gösterilmeyen yeni bir ışık altında yeniden şekillendirmeye yardımcı oluyor.

Abomination’ın She-Hulk’taki Hikayesi, Incredible Hulk’u Yeniden Şekillendiriyor

Emil Blonsky The Incredible Hulk’ta düpedüz kötü adam olarak tasvir edilirken, She-Hulk sayesinde artık daha boyutlu ve sempatik bir karakter haline geldi. Ancak ortaya çıkarılması gereken daha çok fazla hikaye var. (Shang-Chi’de görülen Wong ile yeraltı dövüş ringlerine nasıl dahil olduğu şeyler gibi). Bununla birlikte Abomination gibi bir karakterin The Incredible Hulk’un ötesinde iki MCU projesinde yer alması oldukça etkileyici, karaktere yeni bir bakış açısı sunuluyor ve bu da MCU geleceğini önemli ölçüde gerçekleştiriyor.