The Adam Project’in tüm zamanların en büyük dördüncü Netflix filmi haline geldiğinin duyurulması, izleyicilere göre Ryan Reynolds’un Netflix filmlerinin şaşmaz popülaritesini daha da pekiştirdi. Reynolds’un şu anda ilk on içinde üç filmi var; 6 Underground, Red Notice ve The Adam Project. Son iki film platformda ilk 5’e bile girmiş durumda. Garip olan şey ise bu filmlerin hiçbiri eleştirmenler tarafından özellikle övülmedi ve genel olarak beğenilmedi.

Yayınlandığı sırada 6 Underground ve Red Notice, Rotten Tomatoes’da yüzde 36’lık bir eleştiri puanına sahipken, her iki filmin eleştirmenleri etkileyici kadrolara ve eğlenceli anlara rağmen olay örgüsünü ve kafa karıştırıcı öğeleri eleştirdi. Bu iki filmin kötü yorumları ve popülerlikleri arasındaki fark, özellikle Red Notice ilk çıktığında dikkat çekiciydi. The Adam Project diğerlerine göre önemli ölçüde daha fazla övgü aldı ve Rotten Tomatoes yüzde 69’luk bir eleştiri puanıyla sergilendi. Yine de gerçekten kötü olup olmadıklarına bakılmaksızın, Reynolds’un Netflix filmleri seyirci ilgisi söz konusu olduğunda kurşun geçirmez bir yelek görevi gördü.

Ryan Reynolds’ın Netflix için önemli bir aktör olmasının nedeni, muhtemelen yıldızın ekrandaki tutarlı cazibesi sayesinde oluştu. Canlandırdığı karakterlerde türlü varyasyonlar olmasına rağmen özellikle The Adam Project’teki daha ciddi tasviri ile genel anlamda farklı bir rolde görüldü. İster aksiyon filminde ister komedide olsun, Reynolds’un alaycılığı diğer karakterlere karşı bir savunma mekanizması olarak kullanıldı. Kendine özgü ve hatta bazen kendini küçümseyen esprileri Reynolds’un Deadpool filmleriyle sağlam bir şekilde kuruldu ve gelecekteki projeler basitçe bu kişilik üzerine inşa edildi. İzleyiciler bir Ryan Reynolds filmi izlediklerinde ne elde edeceklerini az çok biliyorlar ve Netflix bu fikri gerçekleştirmeyi hemen hemen her filminde garanti ediyor.

Reynolds’un adıyla ilişkilendirilen bu şöhret şüphesiz onun Netflix filmlerinin başarısına katkıda bulundu. Bir projeye bu kadar büyük bir isim eklemek, kişinin diğer çalışmalarından hoşlanan izleyicileri çekmesini garanti etmekle kalmaz, aynı zamanda filmin genel bütçesini de artırabilir. Örneğin Red Notice herhangi bir Netflix filmine göre en büyük bütçeli yapım olarak manşetlere taşındı. Bu masrafların çoğu muhtemelen üç büyük başrollerin parasını ödemeye giderken ayrıca ayrıntılı setlerini ve oyuncuların dünyanın dört bir yanındaki sahneleri çekmesi için seyahat maliyetlerine finanse edildi. Kısacası bu kadar büyük bütçeler filmin daha güzel görünmesini ve dolayısıyla potansiyel izleyiciler için daha çekici olmasını sağlayabilir.

Ryan Reynolds’un Netflix filmleri kötü olup olmadığına bakılmaksızın platformda ezici bir şekilde popüler olmaya devam ediyor. Netflix orijinal içeriğe yatırım yapmaya devam ettikçe şüphesiz 6 Underground, Red Notice ve The Adam Project gibi filmler yaygın olan formülü kopyalamaya çalışacak. Gelecekteki projelerin aynı başarıyı Reynolds’un katılımı olmadan tekrar edip edemeyeceğini ise sadece zaman gösterecek.