Kaptan Amerika, Iron-Man, Thor, Black Widow, Hulk ve Hawkeye’dan oluşan orijinal MCU Avengers ekibine Ant-Man, Nebula, Rocket ve War Machine’in yardımıyla güvenilir bir hikaye anlatım seçimi yapmak Marvel için oldukça mantıklıydı. Eski karakterlere bir veda oluşturmak, en azından öyle davranmak yenilerinin meşaleyi devralabilmesini sağladı ve Infinity Saga’nın tatmin edici duygusal bir sonuca ulaşmasına yol açtı.

Thanos’un Sonsuzluk Taşlarını yok etmesinin ve ardından Thor tarafından kafasının kesilmesinin ardından tam beş yıl geçti. Bu süre zarfında Tony Stark bir baba oldu, Bruce Banner sonunda içindeki büyük yeşil öfkenin kontrolünü ele geçirdi, Thor depresyona girdi, Steve Rogers kendi halinde takıldı, Clint Barton bir kanunsuz olarak kahraman statüsünü karmaşıklaştırdı ve Natasha Romanoff, kalan Avengers’ı bir arada tutmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Sonunda Scott Lang onlara bir “zaman yolculuğu” fikri verdiğinde ve Tony Stark bunu pratik bir olasılığa dönüştürdüğünde, yanlış gideni düzeltme ve kaybettikleri insanları geri getirme konusundaki ortak arzuları göz ardı edilemeyecek kadar güçlüydü.

Ancak bunların hepsi tamamen farklı olabilirdi. Çünkü Thanos’un planının doğası hareketiyle kimin yaşayıp kimin öldüğüne dair bir değer yargısının olmamasıydı. Sonuç rastgeleydi ve anlaşılmaz bir ölçekte soykırıma tekabül etmesine rağmen, Thanos bunun adil olduğunu yaşadığı süre boyunca iddia etti. Bu yaşananlar da merak uyandıran bir soruyu gündeme getiriyor: Avengers’ın hayatta kalan ilk ekibi yerine diğer yarısı bu hareketten sağ kurtulsaydı olaylar nasıl gelişirdi? Gelin hep beraber olası tahminlerde bulunalım.

Zaman Yolculuğu Hala Olabilirdi

Tony Stark var olduğu sürece Avengers’ın önde gelen figürü arandığında onun adını söylemek kolaylaştı. Ne de olsa MCU’yu o başlattı ve genellikle hep ön planda durdu. Zaten zaman yolculuğu problemini çözmek için dahi seviyesindeki zekasını kullandığı örneği Avengers: Endgame’de gördük. Bu, herhangi bir bilimsel dehanın çözebileceği bir sorun değildi çünkü Avengers: Endgame’de Bruce Banner, Scott Lang’ın vücuduna yalnızca zaman etkisini vererek onu bir genç, yaşlı bir adam ve bir bebek yapabildi.

Ancak Stark ve Banner’ın yokluğunda aynı çözümü kimin bulabileceğine dair başka seçenekler de var. Zaman Yolculuğunun Scott Lang’ın Kuantum Aleminde tuzağa düştükten sonra aklına gelen bir fikir olduğu düşünülürse, benzer ilhamı arayabilecekleri bariz yer Hank Pym, Hope van Dyne/Wasp ve özellikle Janet van Dyne olacaktır. Kuantum Aleminde kaybolan onlarca yıldan sonra, Janet o şey hakkında herkesten daha çok şey bilirdi ve zamanın içinden geçmenin olanaklarını anlatırdı. Haliyle Scott’ın geri dönmesini isteyecek olan Hank ve Hope’un ek yardımı ile, Janet’in Kuantum Aleminde hayatta kalma bilgisi benzer bir Zaman Yolculuğu konseptini ortaya çıkaracaktı.

Bununla birlikte gitmek için teknolojik araçlara sahip olup olmayacakları başka bir sorun olurdu. Sonuç olarak zaman yolculuğu çözümünü mümkün kılmak veya belki de Tony Stark’ın tasarladığından daha iyi hale getirmek için başka bir bilimsel dehanın gelmesi gerekiyordu. Marvel evreninde gençliğine rağmen Shuri’nin bilimsel referansları kusursuzdu. Tony Stark gibi olağanüstü teknolojik silahlar yaratmak için elindeki muazzam kaynakları kullanırken, süper kahramanlar için suit bile tasarlıyordu. Hatta Avengers: Infinity War’da Zihin Taşının Vision’dan nasıl çıkarılacağını tartışırken Banner’a şu soruyu sordu, “Neden sinapsları birlikte çalışacak şekilde yeniden programlamadınız? Banner’ın utangaç yanıtı, Stark’la kendisinin bunu düşünmemiş olmasıydı. Açıkça görülüyor ki Shuri’nin dehası bazı durumlarda Tony Stark’ınkini gölgede bırakabilir, özellikle Hank Pym ve Janet van Dyne’ın bilgi ve uzmanlığıyla birleştiğinde zaman yolculuğu için gerekli koşulları yaratmanın en olası yöntemi bu olurdu.

Liderlik Sorunları Baş Gösterebilir, Ancak Hayatta Kalanlar Muhtemelen Wakanda’nın Yardımına İhtiyaç Duyuyor Olacaktı

Elimizdeki kahramanların birçoğunun kaybedilmesinin ardından, geride kalanlara kimin liderlik edeceği sorusu önemlidir. Ne de olsa Tony Stark ve Steve Rogers arasında bir zamanlar kıyasıya süren rekabete rağmen, başlangıcından beri Avengers’a liderlik ediyorlardı. Yerlerine doldurulacak birçok seçenek olmasına rağmen onların yokluğu kaçınılmaz bir güç boşluğu bırakacaktı. Nick Fury’nin Avengers Girişimi ile olan geçmişi göz önüne alındığında bariz bir aday olurdu, ancak geriye kalan kahramanlarla bağlantısı çok olmadığı için bu daha zayıf bir ihtimal.

Avengers: Infinity War olaylarından önce herhangi bir Avengers ile resmi bir bağlantısı olmamasına rağmen Doctor Strange kesinlikle bu tasarıya uyuyordu. Ancak Strange’in Tony Stark’la kafa kafaya çarpışması, muhtemelen aynı şeyi Fury ve Hank Pym gibi oyuncularla da yapacağını açıkça ortaya koyuyor. Bu yüzden en olası sonuç takım dinamiği için gevşek bir pozisyonu benimsemesi olurdu.

Sonlara gelindiğinde en gerçekçi liderlik adayı T’Challa/Black Panther’dir. Muazzam fiziksel güçlerine ve kraliyet statüsüne rağmen, ego eksikliği ve sakin bilgeliği onu bir adım öne çıkaracaktı. Wakanda, Zaman Yolculuğu için ideal operasyon üssü araçlarına ve teknolojiye sahip olduğundan, bunun daha pratik bir unsuru filmde de olacaktı. Wakanda, Thanos’un soykırımını tersine çevirme planlarını şekillendirmek için mantıklı bir yerdi.

Doctor Strange’in Rolü Hiç Olmadığı Kadar Artabilirdi

Doctor Strange’in 14.000.605 farklı gelecek görmüş olması ve bu nedenle kazanmanın tek yolunu bilmesi, onun bu tepkiyi önceden ve farklı şekillerde bilmesine neden olabilirdi. Zaten güçlü özgüveni ve Kadim Kişi’den daha güçlü olduğu göz önüne alındığında zafere ulaşmak için gerekli olayların kombinasyonu konusundaki farkındalığının hikayeyi nasıl etkileyeceğini görmek ilginç olabilirdi. Bir diğer beraberlik ise Peter Parker/Spider-Man ile olurdu. Gençliği göz önüne alındığında tutunacak yeni bir akıl hocası veya baba figürü bulma ihtiyacı filmde önemli bir kısma sahip olabilirdi.

Ruh Taşını Edinmek Senaryoyu Zora Sürükleyebilir

Sonsuzluk Taşlarını geri almaya çalışmaktan doğacak en bariz sorun, Vormir’den Ruh Taşı’nı almak olacaktı. Hem Avengers: Infinity War hem de Avengers: Endgame’in açıkça belirttiği gibi, Ruh Taşı’nı elde etmenin maliyeti kişinin en çok sevdiği şeyi feda etmesidir. Orijinal Yenilmezler arasında arkadaşlıklarının uzunluğu göz önüne alındığında bunun için açık adaylar vardı. Ancak bunun tam tersi olsaydı seçenekler daha az belirgindi çünkü bu kişisel ilişkiler Hawkeye ve Black Widow karakterlerinin arasında olduğu gibi değildi.

Gerçekçi yaklaşacak olursak geriye kalanlar arasında bu tür bir duygusal bağa sahip olan tek karakterler Galaksinin Koruyucuları’nın üyeleri gibi gözüküyor. Mesele şu ki, Thanos Avengers: Infinity War’da Gamora’yı feda ettikten sonra ekibin iki üyesini aynı kalıcı şekilde kaybetmesi son derece üzücü olurdu. Yine de Drax, arkadaşları uğruna ve ayrıca karısıyla çocuğunu Thanos’un elinde kaybetmesi nedeniyle kendini feda edecekti. Drax’ın gerçek planı Thanos’u öldürmekti. Ailesinin ölümünün intikamını almak için Thanos’un planının başarısız olmasına neden olmak onun için tek çıkar yol olurdu.

Sonuç Olarak Her İhtimal Kendi Güzelliğini Barındırıyor

Avengers: Endgame’de Thanos ve Avengers arasındaki savaşın dramatik ağırlığı muhteşemdi ve yok olmaktan kurtarılan tüm kahramanların geri dönmesine yol açan hikaye zekice dengelendi. Bu hikayenin her iki türlüsü için aynı şekilde sonlanacaktı, ancak bilinmesi gereken şey şu ki seyir zevki her iki ihtimal için farklı olacaktı. Eğer böyle olmasaydı “Seni 3000 kez seviyorum” ya da Steve Rogers’ın Peggy Carter’la dans etmesiyle aynı duygusal ağırlığı taşıyabilecek eşdeğer sahneler olmayacaktı. Bugün tartışığımız bu konunun merak edilen yanları bu şekildeydi, sizler hayal ürünü olan bu ekip hakkında neler düşünüyorsunuz?

İsimlerden Çıkaramayanlar Belirli Karakter Listesi

War Machine
Hank Pym
Hope van Dyne/Wasp
Janet van Dyne
Shuri

Drax