Netflix, bundan yıllar önce Marvel’ın hitap ettiği PG-13 kitlesinin dışında şiddetli olduğu düşünülen sokak seviyesindeki bir avuç karakteri içeren diziler yapmak için Marvel ile ortaklık kurdu. Buradaki ana fikir, Netflix Marvel dizilerinin kaynak materyallerine sadık kalarak sinematik benzerlerinden daha karanlık ve daha cesur olabileceği fikriydi.

Marvel, The Defenders’daki kahramanları için MCU’nun 1. Aşama film şablonunu izledi. Jessica Jones, Iron Fist, Luke Cage ve belki de en çok tanınan Daredevil karakteri kendi hikayelerinde bireysel serilere sahipler. Daredevil Nisan 2015’te yayınlanan ilk gösteriydi ve onu sonbaharda Jessica Jones izledi. Luke Cage Nisan 2016’da gösterime girdi ve Iron Fist Mart 2017’de ilk kez sahneye çıktı. Hemen ardından bu kahramanlar The Defenders adlı bir ekip dizisi için bir araya geldi.

Çeşitli yaratıcı kararları ve diğer nedenler, bir zamanlar merakla beklenen bir diziyi ticari ve sanatsal bir hayal kırıklığına dönüştürdü. Tüm Marvel serileri The Defenders’ın ardından sadece birkaç sezon daha aldı. The Defenders’ın başarısızlığı Netflix dizileri için sonun başlangıcı gibiydi.

The Defenders Marvel İçin Bir Kumardı, Tıpkı Avengers gibi

The Defenders ile sonuçlanacak Marvel Netflix dizileri ilk kez 2013’te duyurulduğunda MCU hala 1. Aşama’dan itibaren yukarı yönlü ilerleyişteydi. Marvel Sinematik Evreni günümüzde hala hafife alınsa da, o zamanlar birden fazla seri arasında birbirine bağlı hikaye anlatımına sahip olmanın ne kadar çığır açıcı ve riskli bir fikir olduğu unutulmamalıdır. Avengers parlak bir kumardı ve paylaşılan evren potansiyeli sektördeki herkesi heyecanlandırdı. Warner Bros. DCEU ve MonsterVerse evrenini, Universal’ın Dark Universe ve The CW’nin Arrowverse’i Marvel’in başarısını tekrarlamaya çalışırken çok sayıda stüdyo ve seri MCU’nun formülünü kopyalamak için kolları sıvadı. Netflix’te bu sırada gizli potansiyeli gördü ve The Defenders’ı nihai çapraz birleştirme konumuna ekledi.

Netflix’in birbirine bağlı dizileri en azından kağıt üzerinde başarılı olmak için düzgün bir yeterliliğe sahipti. Takım olarak The Defenders, The Avengers kadar ünlü değil, ancak diziler MCU filmlerinin yarattığı heyecan dalgasını destekleyebilir ve süper kahramanları daha olgun bir şekilde ele almaya hazır yerleşik bir izleyici kitlesini çekebilirdi. The Defenders’daki kahramanların hepsi yetenekleri, kişilikleri ve sorunları açısından benzersizdir ve çizgi romanlardan alınacak zengin bir kaynak materyale sahiptir. Bunun yanında R derecesini benimsemek bile diğer Marvel yapımlarından farklı olmasına yardımcı oldu.

The Defenders’ın Sorunları Daha Dizi Çıkmadan Baş Göstermeye Başlamıştı

Daredevil ve Jessica Jones ilk sezonlarıyla büyük beğeni topladı. Ancak The Defenders ekibine yönelik bu ilk heyecan ve beklenti Luke Cage ile birlikte azalmaya başladı. Mahershala Ali’nin karakteri Cottonmouth’un büyük kötü adamının üzerine kuruldu, ancak sadece Luke Cage’in 1. sezonunun yarısında öldürüldü ve sezonun geri kalanında hayal kırıklığı yaratan unutulabilir bir kötü adamla değiştirildi.

Netflix’in 13 bölümlük dizi yapısı Marvel dizilerinin olay örgüsü ve karakterleriyle güzel vakit geçirmesini sağladı. Bununla birlikte Marvel filmlerinin hızlı temposunun aksine izleyiciler, sürelerinin çoğunu oluşturan göreceli aksiyon eksikliği ve tekrarlayan diyalog sahneleri nedeniyle hüsrana uğradı. Marvel şovlarının dövüş sahneleri genellikle kötüydü, çoğu zaman dublörlere veya inandırıcı olmayan dövüşleri gizlemek için hızlı kesit sahnelerine güveniyorlardı, zayıf aydınlatma ve koreografi eksiklikleri bu tekrarlayıcı unsurlara dahildi. Bunlar dizi ve film forum sitelerinde paylaşılan en yaygın düşüncelerden sadece birkaçıydı.

Bir Takım Eksiklikler Hayranların Gözüne Batmaya Başladı

The Defenders’ın bu kadar hayal kırıklığı yaratmasının altında birkaç neden yatıyor olabilir. Luke Cage’in 1. sezonunun ikinci yarısındaki sorunlar ve Iron Fist 1. sezonunun başarısızlığı, seyircilerin bir ekip etkinliği için Avengers’ta olduğu olduğu gibi heyecanlanmadıkları anlamına geliyordu. Bunun ötesinde Marvel filmlerinin kahramanları Daredevil gibi farklı kostümler giyerken, ekibin geri kalanı sokak kıyafetleri giyiyor ve bu da onları görsel olarak ilgi çekici yapmıyor. Kısacası dizilerin gerçekçiliğe olan bağlılığı The Defenders’ın epik hissettirmemesi anlamına geliyordu.

The Defenders, diğer Netflix Marvel dizilerini gölgeleyen sorunlardan da muzdaripti. Her kahramanın benzer dövüş stilleri onları ilginç kılmak için gerçekten görsel bir ayrım elde edemedi. Bu olay ekibin yukarıda bahsedilen sivil kıyafetleri tarafından daha da engellendi ve loş dövüş sahnelerini öne çıkmaya başladı.

Netflix için Mağlubiyet, Disney İçin Galibiyet

Orange is the New Black, Stranger Things ve Ozark gibi orijinal Netflix dizilerinin popülaritesinin artması The Defenders’ın Netflix algoritmasında kaybolmasına neden oldu. Gösterinin sahip olduğu sayısız sorunun yanı sıra The Defenders ayrıca Netflix’in en az izlenen Marvel dizisi oldu. Seyirci bu seriye olan ilgisini kaybetmişti ve Disney+’ın yükselişiyle birlikte Defenders Netflix yapmılarının tümü 2019’da peş peşe iptal edildi.

Ancak bu olaylar karakterler için hikayenin sonu değildi. Charlie Cox’un Matt Murdock’u ilk MCU çıkışını Spider-Man: No Way Home’da yaptı ve Vincent D’Onofrio’nun Kingpin’i Hawkeye’a sürpriz bir görünüm sağladı. Kevin Feige ve Disney+, The Defenders’ın hatalarından ders aldı ve Aşama 4’ün dizileri, filmleri besleyen hikayeler ve karakterler oluşturdu, böylece tüm evrenin birbirine bağlı olduğunu hissettirdi. Netflix dizileri artık Disney+’da yayınlanırken son güncellemeler Daredevil 4. sezonun geleceğini belirtiyor. Marvel’in en azından bazı Netflix Defenders karakterlerine ikinci bir şans vermeye istekli olması, içerilerde bir yerde hala hikayelerinin potansiyeli olduğunun bir kanıtı olabilir.